Sinoptik Problem'in Tanımı ve Çerçevesi

 Sinoptik Problem'in Tanımı ve Çerçevesi

(Dergi Versiyon)

                                                                                                             

   Sinoptik Problem; Kanonik İncil metinlerinde bulunan çeşitli detayların interpolasyonlarıyla birlikte, İsa'nın ''Kristolojik'' değerini yükseltmeyi hedefleyen bir kutsal kitap sorunudur. Sinoptik Problem’e göre; ''Matta, Markos ve  Luka’’ İncillerinin yazarları, yaptıkları redaksiyonlarla birlikte İsa'yı beşer üstü bir statüye yükseltmektedirler. Sinoptik Problem de bu sorunu Sinoptik İnciller üzerinden analiz ederek açıklamaya ve çözüm önerileri sunmaya çalışmaktadır. İlk Kanonik ve Sinoptik İncil olduğu düşünülen Markos İncili'nden başlayarak Markos'un genişletilmiş hâli olarak kabul edilen Matta'da ilk yükselişini yaşayan kristolojik hiyerarşi, son olarak da Sinoptiklerin sonuncusu olduğu kabul edilen Luka'da zirveye ulaşmıştır.

Sinoptik Problemin ilk ortaya çıkışı, modern İncil araştırmalarının doğuşuyla yakından ilişkilidir. XVIII. yüzyılın sonlarına doğru ve XIX.    yüzyılın başlarında, Alman filolog Johann Jakob Griesbach'ın "Synoptischen Evangelien" adlı çalışmasıyla bu fenomen detaylı bir şekilde ele alındı. Griesbach, Matta, Markos ve Luka İncilleri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları vurgulayarak, Sinoptik Problemi'nin temellerini attı. Griesbach’ın ortaya koyduğu bu problem devamında birçok modern araştırmacının dikkatini çekti. Ve Sinoptik Problem ile ilgilenmeye başlayan birçok yazar, bu alanda daha ileri araştırmalar yaparak yeni teoriler ürettiler. Bu Hipotezleri ortaya atanlar arasında Austin Farrer, Heinrich Julius Holtzmann, J. J. Griesbach ve Mark Goodacre gibi yazarlar sayılabilir. Araştırmacıların birçoğu, bu sorunları akademik çerçevede ele alan ilk kişiler olmuşlardı. Araştırmacılar tarafından Sinoptik Problem’in çözümüne yönelik ileri sürülen hipotezlere baktığımızda yapılan araştırmaların birçoğu, Sinoptik Problem’e çözüm niteliğinde olurken bazıları da probleme farklı bakış açıları kazandırmıştırlar. Bu hipotezlerin her biri, Sinoptik Problemi'nin çözülmesi için çeşitli yaklaşım ve sıralamalar sunup İnciller arasındaki ilişkileri açıklamak için de farklı senaryolar önermektedir. Sinoptik Problem'in çözümüne ilişkin ileri sürülen çözüm önerilerinden en öne çıkanları, hiç şüphesiz ‘’İki Kaynak Hipotezi ve Farrer Teorisi’’dir.

Teoriye göre İncil yazarları metinlerini kaleme alırken Q kaynağı olarak tanımladığımız ve bugün elimizde olmayan bir metni kullandıkları iddia edilmiştir. Yine bir başka teoriye göre İncillerin herhangi bir metinsel kaynağı olmaksızın salt araştırma ve sorguyla yazıldığına dair iddialar Kutsal Kitap'taki bazı pasajların da desteğiyle ileri sürülebilmiştir. Örneğin ''Sayın Teofilos, birçok kişi aramızda olup bitenlerin tarihçesini yazmaya girişti. Nitekim başlangıçtan beri bu olayların görgü tanığı ve Tanrı sözünün hizmetkârı olanlar bunları bize ilettiler. Ben de bütün bu olayları en başından özenle araştırmış biri olarak bunları sana sırasıyla yazmayı uygun gördüm.'' (Luka 1:1) gibi ayetler bu görüşe kaynak olarak gösterilmiştir.

 

      Hristiyanlığın kutsal metin koleksiyonu ''Yeni Ahit'' diye tanımlanmaktadır. Yeni Ahit, birçok başka metnin yanı sıra ''İncil'' diye tabir edilen dört metni de ihtiva etmektedir. Her ne kadar yazarları bilinmese de kilise geleneğince bu metinlerin yazarları olarak Matta, Markos, Luka ve Yuhanna kabul edilmiştir. Söz konusu dört İncilin ilk üçü yani ''Matta, Markos ve Luka'' araştırmacılar tarafından ''Sinoptik İnciller'' veya ''Sinoptik Üçlü'' şeklinde tanımlanmaktadır. Yunanca'da ''birlikte görmek'' anlamındaki ''Synoptikos'' sözcüğünden mülhem Sinoptik ifadesi, ilk üç İncil'in bir arada, birlikte, karşılaştırarak, kuş bakışı olarak okunmasının gerekliliğine ve yararlarına yapılmış bir vurgudur. Gerçekten de sıradan bir okuyucu tarafından bile kolayca gözlemlenebileceği gibi ''Sinoptik Üçlü'' diye tabir edilen ''Matta, Markos ve Luka'' İncilleri arasında, ilginç benzerlikler söz konusudur. Bu bağlamda, söz konusu üç İncili kaleme alan meçhul müellifler, birçok örnekte aynı üslubu yahut benzer üslubları kullanmışlar, öykülerini aynı sözcükleri kullanarak aktarmışlar, birbirlerine çok yakın kronoloji konseptleri sunmuşlar, özellikle de İsa'nın misyonu ve şahsiyeti açısından benzer ve paralel bakış açıları yansıtmışlardır. Alanın araştırmacılarına göre bunun sebebi, söz konusu İncil yazarlarının birbirlerinin metinlerini kaynak olarak kullanmış olmalarıdır. Ne var ki bu üç İncil'in paralel anlatımları, bazen bazı farklılıklar da içerebilmektedir. Bunun yanı sıra İncil yazarlarının kendilerine özgü, yani diğer İncil metinlerinde bulunmayan türden anlatımları da olmuştur. Böylece ilk üç İncil metni arasında birçok paralellikler bulunduğu, fakat bu arada bazı nüansların mevcudiyeti bir vakıadır. Modern araştırmacılar, ilk üç İncil arasındaki bu girift ilişkileri nasıl tanımlamaları yahut açıklamaları gerektiği hususunda bilimsel bir disiplin içerisinde tartışmaktadır. Bu disiplin      İncil araştırmaları alanında ''Sinoptik Problem'' şeklinde tanımlanmaktadır. Tüm bu anlatımdan da anlaşılacağı üzere Yuhanna İncili Sinoptik kapsamın dışında bırakılmıştır. Çünkü Yuhanna İncil metniyle Sinoptik Üçlü arasında literal bir ilişki kurulamadığı gibi bu İncil yazarının İsa'nın kristolojik pozisyonuna dair görüşleri ve buna bağlı olarak İncil metninde sunduğu öykü bambaşkadır.

 

          Sinoptik Problem, adından da anlaşılacağı gibi, çözülmesi gereken bir sorun olarak görülmektedir. Bu alanda çalışan araştırmacılar, ilk üç İncil metni arasında literal ilişkiler bulunduğu, yani İncil yazarlarının birbirlerinin metinlerini kaynak olarak kullandığı hususunda fikir birliği içindedir. Peki ama hangi İncil yazarları hangi İncil metinlerini kaynak olarak kullanmışlardır? Diğer bir deyişle de ilk yazılan İnciller hangileri veya hangisidir yahut bu hususta nasıl bir kronoloji söz konusu olmuştur? Bu noktada araştırmacılar öteden beri birçok görüş ileri sürmüşlerdir. Bu itibarla bir zamanlar esas kabul edilen ve Matta İncili önceliği tezini savunan birtakım teoriler bugün artık yerini Markos İncil'inin önceliği teorisine bırakmıştır. Bu teorinin ana düşüncesi, kronolojik itibarla Markos'un ilk İncil olduğu, Matta ve Luka'nın ise daha sonraki tarihlerde yazılıp kaynak itibariyle Markos İncili'ne dayandırıldıkları şeklindedir. Başka bir deyişle, ilk İncil Markos'tur. Matta'yı ve Luka'yı kaleme alan yazarlar, Markos metnini kaynak olarak kullanmışlardır, yani bazen aynıyla bazen yakın cümlelerle kendi metinlerine kopyalamışlardır. Doğrusunun söylemek gerekirse, Markos'un önce yazıldığına dair bu teori, bugün bu alanda çalışan araştırmacıların kahir ekseriyetince savunulmaktadır. Ancak diğer bazı detaylarda görüş farklılıkları da göze çarpmaktadır. Markos'un önceliği teorisini savunan bir grup araştırmacı, iki kaynak veya dört kaynak hipotezleri denilen teorileri esas almışlar, bazıları ise ''Farrer Teorisi'' denilen başka bir yol tutmuşlardır. İki kaynak ve dört kaynak teorileri, Matta ve Luka İncillerini kaleme alan yazarların, Markos İncili'ni ve ayrıca Q tabir edilen hipotetik başka bir İncil metnini kaynak olarak kullandıkları savını öne sürerken, Markos'un önceliği teorisine itiraz etmeyen Farrer Teorisi taraftarları ise Q İncil'inin varlığına şüphe ile bakmışlardır. Bu bağlamdaki araştırmalar, 1800'lü yıllardan beri sürüp gitmektedir. Burada bahsini yapmadığımız pek çok konunun varlığı da ifade edilmelidir.

          İncil metinlerinin Sinoptik Problem kapsamında ve Markos İncili'nin önceliği teorisi kapsamında okunması ortaya ilginç bazı sorunlar çıkarmaktadır. Zira bu okuma bize, İsa'nın tedricen beşerüstü statüye yüceltilmesi ve dolayısıyla gücü sınırsız bir varlığa dönüştürülmesinin süreci hakkında çok önemli veriler sunmaktadır. Zira Matta ve Luka İncillerini kaleme alan yazarların Markos'un metnine yaptıkları müdahaleler, sansürler, eklemeler veya daha genel bir söylemle Markos metnine ve Markos'un pasajlarına genel olarak yaklaşımları, bize hem Matta ve Luka yazarlarının ideolojik ve teolojik düşünceleri hakkında çok önemli ipuçları vermekte hem de İsa'ya dair o zamanlarda mevcut geleneklerin hangi mecrada ilerlediğini metinler üzerinden takip edebilme imkanı sunmaktadır. Açıkcası Matta'yı ve Luka'yı kaleme alan yazarlar, birçok örnekte Markos'un İsa'yı bir beşer olarak gösteren veya onu gücü sınırlı bir varlık olarak resmeden cümlelerinden rahatsızlık duymuşlardır ve söz konusu bu pasajları, kendi metinlerinde kendi ideolojik ve teolojik görüşleriyle uyumlu halde okuyuculara aktarmışlardır. Aşağıdaki birkaç örnek bu bakımdan okurlara fazlasıyla fikir verecektir. Bu konuda daha ileri okumalar ''İnciller Güvenilir Metinler midir? - Zafer Duygu'', '' The Synoptic Problem An İntroduction - Robert H. Stein '', ‘The Synoptic Problem A Way Through The Maze - Mark Goodacre’’ ve Bart D. Ehrman'ın Yeni Ahit üzerine yaptığı çalışmalar üzerinden yapılabilir.

 

1. Örnek:

              Markos 6:3

             Matta 13:55

                Luka 4:22

 

οὐχ οὖτός ἐστιν ὁ τέκτων, ὁ υἱὸς τῆς μαρίας καὶ ἀδελφὸς ἰακώβου καὶ ἰωσῆτος καὶ ἰούδα καὶ σίμωνος; καὶ οὐκ εἰσὶν αἱ ἀδελφαὶ αὐτοῦ ὧδε πρὸς ἡμᾶς; καὶ ἐσκανδαλίζοντο ἐν αὐτῶ.

 

''Meryem'in oğlu, Yakup, Yose, Yahuda ve Simun'un kardeşi olan (İsa'dan bahsediyor) marangoz değil mi bu? Kız kardeşleri burada, aramızda yaşamıyor mu?” Ve gücenip O'nu reddettiler.''

 

 

οὐχ οὖτός ἐστιν ὁ τοῦ τέκτονος υἱός; οὐχ ἡ μήτηρ αὐτοῦ λέγεται μαριὰμ καὶ οἱ ἀδελφοὶ αὐτοῦ ἰάκωβος καὶ ἰωσὴφ καὶ σίμων καὶ ἰούδας;

 

 

“Marangozun oğlu değil mi bu? Annesinin adı Meryem değil mi? Yakup, Yusuf, Simun ve Yahuda O'nun kardeşleri değil mi?''

 

καὶ πάντες ἐμαρτύρουν αὐτῶ καὶ ἐθαύμαζον ἐπὶ τοῖς λόγοις τῆς χάριτος τοῖς ἐκπορευομένοις ἐκ τοῦ στόματος αὐτοῦ, καὶ ἔλεγον, οὐχὶ υἱός ἐστιν ἰωσὴφ οὖτος;

 

 

''Herkes İsa'yı övüyor, ağzından çıkan lütufkâr sözlere hayran kalıyordu.

‘Yusuf'un oğlu değil mi bu?’ diyorlardı.''

 

 

Açıklama: Yukarıdaki örnekten fark edilebileceği gibi Markos'ta ailesini ve kendisinin geçimi için çalışıp marangozluk yapan İsa, Matta'nı metninde marangozluğu babasına atfedilirken Luka'da “Yusuf'un oğlu değil mi bu?” diyerek ‘’İsa’nın marangoz olduğu’’ bahsinin tamamen çıkarıldığını görüyoruz.

                     

 

 

 

 

 

 

 

2. Örnek:

 

Markos 1:40

Matta 8:2

Luka 5:12

 

καὶ ἔρχεται πρὸς αὐτὸν λεπρὸς παρακαλῶν αὐτὸν [καὶ γονυπετῶν] καὶ λέγων αὐτῶ ὅτι ἐὰν θέλῃς δύνασαί με καθαρίσαι.

 

 

 

 

''İsa'ya cüzamlı biri geldi, diz çökerek, ‘İstersen beni temiz kılabilirsin’ diye yalvardı.''

 

καὶ ἰδοὺ λεπρὸς προσελθὼν προσεκύνει αὐτῶ λέγων, κύριε, ἐὰν θέλῃς δύνασαί με καθαρίσαι.

 

 

 

 

 

''İsa'ya cüzamlı biri geldi, diz çökerek, ‘İstersen beni temiz kılabilirsin’ diye yalvardı.''

 

καὶ ἐγένετο ἐν τῶ εἶναι αὐτὸν ἐν μιᾷ τῶν πόλεων καὶ ἰδοὺ ἀνὴρ πλήρης λέπρας· ἰδὼν δὲ τὸν ἰησοῦν πεσὼν ἐπὶ πρόσωπον ἐδεήθη αὐτοῦ λέγων, κύριε, ἐὰν θέλῃς δύνασαί με καθαρίσαι.

 

 

''İsa kentlerden birindeyken, her yanını cüzam kaplamış bir adamla karşılaştı. Adam İsa'yı görünce yüzüstü yere kapanıp yalvardı: “Ya Rab, istersen beni temiz kılabilirsin” dedi.''

 

 

 

Açıklama: Matta ve Markos'ta İsa'ya gelen adam ''bir cüzzamlı'' diye ifade edilirken Luka bu söyleyişi ''her yanını cüzzam kaplamış bir adam'' olarak nakletmiştir. Ve daha önemlisi İsa'ya gelen bu cüzzamlı adam Markos'ta İsa'ya düz çöküp yalvarırken Matta'da İsa'nın ayaklarına kapanmış Luka'da ise yüzüstü yere kapandığı (secde) ifade edilmiştir

 

İlk verdiğimiz ‘’Üçlü Gelenek’’ örneklerinin kapsamının ardından ikinci kategoride vereceğimiz örnekler, ‘’İkili Gelenek’’ başlığı adı altında ifade edilecektir. Bu metin geleneğinin farkı, Üç Sinoptik Metin’den yalnızca ikisinde (genellikle Matta ve Luka’da) bulunan anlatılar üzerinden interpolasyon olmasıdır. Bu geleneğin iki metin üzerinden ilerlemesine neden olarak Matta'nın Markos'un genişletilmiş bir ikinci baskısı olduğu söylenebilir. Nitekim Markos'ta bulunan birçok metin Matta İncili’nde yer alırken yeni bazı eklentilerin de olduğunu görmekteyiz.

 

 

1. Örnek:

 

Matta 3:7-10

Luka 3:7-9

 

δὼν δὲ πολλοὺς τῶν φαρισαίων καὶ σαδδουκαίων ἐρχομένους ἐπὶ τὸ βάπτισμα αὐτοῦ εἶπεν αὐτοῖς, γεννήματα ἐχιδνῶν, τίς ὑπέδειξεν ὑμῖν φυγεῖν ἀπὸ τῆς μελλούσης ὀργῆς; ποιήσατε οὗν καρπὸν ἄξιον τῆς μετανοίας· καὶ μὴ δόξητε λέγειν ἐν ἑαυτοῖς, πατέρα ἔχομεν τὸν ἀβραάμ, λέγω γὰρ ὑμῖν ὅτι δύναται ὁ θεὸς ἐκ τῶν λίθων τούτων ἐγεῖραι τέκνα τῶ ἀβραάμ. ἤδη δὲ ἡ ἀξίνη πρὸς τὴν ῥίζαν τῶν δένδρων κεῖται· πᾶν οὗν δένδρον μὴ ποιοῦν καρπὸν καλὸν ἐκκόπτεται καὶ εἰς πῦρ βάλλεται.

 

 

''Ne var ki, birçok Ferisi'yle Saduki'nin vaftiz olmak için kendisine geldiğini gören Yahya onlara şöyle seslendi: “Ey engerekler soyu! Gelecek gazaptan kaçmak için sizi kim uyardı? Bundan böyle tövbeye yaraşır meyveler verin. Kendi kendinize, ‘Biz İbrahim'in soyundanız’ diye düşünmeyin. Ben size söyleyeyim: Tanrı, İbrahim'e şu taşlardan da çocuk yaratabilir. Balta ağaçların köküne dayanmış bile. İyi meyve vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.''

 

ἔλεγεν οὗν τοῖς ἐκπορευομένοις ὄχλοις βαπτισθῆναι ὑπ᾽ αὐτοῦ, γεννήματα ἐχιδνῶν, τίς ὑπέδειξεν ὑμῖν φυγεῖν ἀπὸ τῆς μελλούσης ὀργῆς;  ποιήσατε οὗν καρποὺς ἀξίους τῆς μετανοίας· καὶ μὴ ἄρξησθε λέγειν ἐν ἑαυτοῖς, πατέρα ἔχομεν τὸν ἀβραάμ, λέγω γὰρ ὑμῖν ὅτι δύναται ὁ θεὸς ἐκ τῶν λίθων τούτων ἐγεῖραι τέκνα τῶ ἀβραάμ.  ἤδη δὲ καὶ ἡ ἀξίνη πρὸς τὴν ῥίζαν τῶν δένδρων κεῖται· πᾶν οὗν δένδρον μὴ ποιοῦν καρπὸν καλὸν ἐκκόπτεται καὶ εἰς πῦρ βάλλεται.

''Yahya, vaftiz olmak için kendisine gelen kalabalıklara şöyle seslendi: “Ey engerekler soyu! Gelecek gazaptan kaçmak için sizi kim uyardı? Bundan böyle tövbeye yaraşır meyveler verin! Kendi kendinize, ‘Biz İbrahim'in soyundanız’ demeye kalkmayın. Ben size şunu söyleyeyim: Tanrı, İbrahim'e şu taşlardan da çocuk yaratabilir. Balta ağaçların köküne dayanmış bile. İyi meyve vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.”

 

 

Açıklama: Yahya'nın vaftiz için kendisine gelen halka uyarı ve nefret söylemini içeren bu pasaj, diğer iki Sinoptik İncil’ten biri olan ilk kanon Markos'ta geçmemektedir. Dolayısıyla kaynak aldıkları düşünülen Markos’tan olmayan bu metin, uydurulmuş mudur? Gibi sorular, Sinoptik Problem'de ''İkili Gelenek'' diye nitelendirdiğimiz duruma örnek olmaktadır.

 

 

 

2. Örnek:

 

Matta 11:25-27

Luka 10:21-22

 

ἐν ἐκείνῳ τῶ καιρῶ ἀποκριθεὶς ὁ ἰησοῦς εἶπεν, ἐξομολογοῦμαί σοι, πάτερ, κύριε τοῦ οὐρανοῦ καὶ τῆς γῆς, ὅτι ἔκρυψας ταῦτα ἀπὸ σοφῶν καὶ συνετῶν καὶ ἀπεκάλυψας αὐτὰ νηπίοις·  ναί, ὁ πατήρ, ὅτι οὕτως εὐδοκία ἐγένετο ἔμπροσθέν σου.  πάντα μοι παρεδόθη ὑπὸ τοῦ πατρός μου, καὶ οὐδεὶς ἐπιγινώσκει τὸν υἱὸν εἰ μὴ ὁ πατήρ, οὐδὲ τὸν πατέρα τις ἐπιγινώσκει εἰ μὴ ὁ υἱὸς καὶ ᾧ ἐὰν βούληται ὁ υἱὸς ἀποκαλύψαι.

 

''İsa bundan sonra şöyle dedi: “Baba, yerin ve göğün Rabbi! Bu gerçekleri bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtığın için sana şükrederim. Evet Baba, senin isteğin buydu. “Babam her şeyi bana teslim etti. Oğul'u, Baba'dan başka kimse tanımaz. Baba'yı da Oğul'dan ve Oğul'un O'nu tanıtmak istediği kişilerden başkası tanımaz.’’

 

ἐν αὐτῇ τῇ ὥρᾳ ἠγαλλιάσατο [ἐν] τῶ πνεύματι τῶ ἁγίῳ καὶ εἶπεν, ἐξομολογοῦμαί σοι, πάτερ, κύριε τοῦ οὐρανοῦ καὶ τῆς γῆς, ὅτι ἀπέκρυψας ταῦτα ἀπὸ σοφῶν καὶ συνετῶν, καὶ ἀπεκάλυψας αὐτὰ νηπίοις· ναί, ὁ πατήρ, ὅτι οὕτως εὐδοκία ἐγένετο ἔμπροσθέν σου.  πάντα μοι παρεδόθη ὑπὸ τοῦ πατρός μου, καὶ οὐδεὶς γινώσκει τίς ἐστιν ὁ υἱὸς εἰ μὴ ὁ πατήρ, καὶ τίς ἐστιν ὁ πατὴρ εἰ μὴ ὁ υἱὸς καὶ ᾧ ἐὰν βούληται ὁ υἱὸς ἀποκαλύψαι

''O anda İsa, Kutsal Ruh'un etkisiyle coşarak şöyle dedi: “Baba, yerin ve göğün Rabbi! Bu gerçekleri bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtığın için sana şükrederim. Evet Baba, senin isteğin buydu.“Babam her şeyi bana teslim etti. Oğul'un kim olduğunu Baba'dan başka kimse bilmez. Baba'nın kim olduğunu da Oğul'dan ve Oğul'un O'nu tanıtmak istediği kişilerden başkası bilmez.”

 

 

Açıklama: Matta ve Luka'da olan bu metin bu iki kitabın kaynağı olan Markos'ta yoktur. Bu da bir ''İkili Gelenek'' örneğidir.

 

          Görüldüğü üzere Sinoptik İncillerden olan ''Matta, Markos ve Luka'' birbirlerinden aldıkları metinleri küçük detayların interpolasyonuyla değiştirip İsa'yı beşerüstü bir statüye yükseltmektedir. Her şeyden önce İncil yazarlarının kaynak aldıkları metni, kendi metnine geçirirken yaptıkları bu ufak değişikliklerin fark edilmeyeceğini düşündüklerini söylemekte fayda var, çünkü her İncil yazarı kendi metninin kanon olacağını düşünerek bu metinleri kaleme almaktadır. Fakat kilisenin konsiller vasıtasıyla seçtiği dört İncil için tek kanon olma düşüncesi uygulanamamıştır. Dolayısıyla İncil metinlerinin kendi aralarında çelişkiler barındırdığı gibi düşüncelerden çıkan İncil çelişkileri ve sorunlarından biri olan Sinoptik Problem, ana başlığımız olan ''İncil Metinlerinde Sinoptik Problem'' kısmında net bir şekilde ifade edildiği üzere bir kutsal kitap sorunudur. Verdiğimiz İncil pasajlarından görüldüğü kadarıyla ''İsa'nın salt beşer ve katı monoteist'' tavrından rahatsız olan İncil yazarları (sonraki tarihlerde Kilise babaları) İsa'yı çeşitli metin tahrifleriyle Kristolojik hireyarşi içindeki konumu yükseltip âdeta ilahlaştırmaktadır.

 

          Dolayısıyla Hz. İsa'nın nasıl bir süreçte ve hangi ideolojik ve teolojik faktörlerle tanrısal statüye yüceltildiğini ilk dönem Hristiyan metinlerinden takip etmek mümkündür. Bu bakımdan Sinoptik Problem bize çok kıymetli bir okuma yöntemi sunan ve ayrıca çok değerli sonuçlara ulaşmamıza sağlayan bir yöntemdir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Development of Chemistry in Islamic Sciences and It’s Modern View

İncil Metinlerinde Sinoptik Problem